Günümüzde teknolojinin getirdiği elektronik aygıtlara karşı çocuklarda yoğun bir ilgi bulunuyor. Günlük hayatın yoğun koşuşturmacasında ise yorgun düşen ebeveynler çocuğa ayırılan zamanı dinlenmeye ayırmak istedikleri için çocukları ekrana gereğinden fazla maruz bırakıyorlar. Peki, ekrana yoğun şekilde maruz kalan çocukların hangi riskler altında olduğunu biliyor musunuz?
Gelişen teknoloji ile birlikte artan telefon ve tablet kullanımı özellikle çocukların yakın markajında bulunuyor. Öyle ki bazı çocuklar yemek dahil günün her saatini bu ekranlar karşında geçirmek isteyebiliyorlar. Beyin hareketli ve renkli görsellere ilgi göstererek depamin adındaki tatmin olmayı sağlayan hormonu salgılar. Bu yüzden çocuklar ekran önündeyken çok mutlu olduklarını hissederek sürekli orada zaman geçirmek isterler. Bundan dolayı, bu bir aktivite olmaktan çıkarak zaman içinde bir bağımlılığa dönüşebilir.
Teknolojinin birçok getirisi olduğu gibi yanı sıra ciddi sağlık problemlerini de beraberinde getirebilir. Bu yüzden çocuklarda ekran bağımlılığı arttığı oranda fiziksel ve zihinsel birçok gelişimsel bozuklukları da artarak meydana gelebilir.
Ebevenylerin ‘aman ağlamsın’ diye verdikleri tablet veya telefonla fazla vakit geçiren çocuk, zamanla gerçek dünyadan sıyrılıp kendine ekran üzerinden yeni bir dünya oluşturarak kendini oraya ait hisseder. Bu durum da sosyalleşemeyen, kendine yetemeyen ve özgüveni eksik bireylere zemin hazırlar. Aynı zamanda gelişim aşamasındaki küçük çocuklarda konuşma, cümle kurma ve heceleme gibi gelişimsel becerileri geriletebilir. Özellikle 0-3 yaş arası çocuklarda otizm görülme olasılığı yüksektir.
Küçük yaş gurubundaki çocuklarda fazla ekran kullanımı; aşırı hareketlilik, insanlara karşı ilgisizlik ve kalabalıktan rahatsız olma gibi hiperaktivite sorununa neden olabilir.
Ekrana küçük yaşlardan fazlasıyla maruz bırakılan çocuklar hızlı hareket eden nesneleri seçmeye odaklandıklarından dolayı yavaş hareket edenleri algılayamadıkları için gözden kaçırabilirler. Bu da dikkat eksikliği ve algı problemlerine neden olur.
Çocukların ebeveyn kontrolü dışında kontrolsüz olarak ekran başında vakit geçirmeleri, yaşlarına uygun olmayan bir içerikle karşılaşma riskini yükseltir. Bu da çocuğun travmatik bir süreç yaşanmasına neden olabilir.
Uzun süre ekran gibi yakın bir odağa bakan gözlerde hasar oluşması ihtimali yüksek bir durumdur. Hele ki gelişme aşamasındaki bir çocukta bu oran katlanarak artar.
Serbestçe nesnelere dokunarak ve hareket ederek oynaması gereken çocukları saatlerce oturmaya sevk eden ekranlar, çocuklarda kas ve motor becerilerinin gelişimini engelleyebilir. Bu durum ileri yaşlarda çocuklarda postür ve duruş bozukluklarına neden olabilir.
Video izlerken, müzik dinlerken veya oyun oynarken uzun süre takılan kulaklıklar bazı hasarlara neden olabilir. Bunlardan ilki, steril olmayan ve uzun zaman takılan kulaklıkların dış kulak iltihabı yapmasıdır. Diğer neden ise, telefon veya tabletten yayılan radyasyonun iç kulağı olumsuz yönde etkilemesidir. İşitme ve denge konusunda hassas olan iç kulak bu anlamda oldukça olumsuz etkilenebilir.
Bu fazla kullanımın son aşaması ise ekran bağımlılığıdır. Bir çocuğun her anında ekrana bağlı kalmak istemesi, sosyal ve psikolojik açıdan onu olumsuz yönde etkiler.
Öncelikle ebeveynler kendileri çocuğa örnek olarak ekran kullanımlarını azaltmalıdır. Bu sayede doğru davranışı nasihatten daha fazla rol model alarak öğrenen çocuklara, daha etkili bir öğrenme sağlanmış olur. Yanı sıra ise çocuğa kullanımı için belirli bir süre sınırı koyulmalıdır. Bu süreler şu şekilde olmalıdır:
Anne ve babaların çocuğa, bu saat sınırını neden koyduklarını ve fazla ekran kullanımın zararlarını da aktararak bilgi vermeleri doğru olur. Ayrıca çocuğun izlediği içerikleri güvenli bir internet bağlantısı ile yaşına uygun olarak ayarlamak ve kontrol altında tutmak gerekir. En önemlisi de ebeveynlerin ekransız olan zamanlarında çocuklarıyla birlikte, gelişimlerini olumlu yönde etkileyecek kaliteli vakit geçirmeleridir.
Dilerseniz konu ile ilgili videomuzu izleyebilirsiniz.