Anneler çocukları yetişkin bir birey olsa dahi, onların beslenmeleri ile ilgili endişe duymaya devam ederler. Bu endişe ve kaygının en önemli sebebi ise annelik
konusunda kadınların çoğu kez kendilerini yetersiz hissetmeleridir. Bu yetersizlik duygusu özellikle yeni annelerin bebeklerini beslediklerinde sürekli sütünü suçlama eğilimlerinden gelir. Ancak sütün yeterliliği ile alakalı doğru karar vermek için objektif veriler üzerinden gitmek annelerin yanlış uygulamalar yapmasını engelleyecektir. Peki, sütünüz yeterli mi? Detaylar yazımızda.
Objektif verilere göre;
Bebek gün içerisinde minimum 4 adet kirli bez (çiş, çişli kaka veya kakalı) değiştiriyorsa,
Ayı ile uyumlu olarak aylık veya günlük yeterli miktarda kilo alıyor ise aldığı anne sütü yeterlidir.
Belki de en az rastlanılan ama anneler tarafından en sık kaygılanan sebeptir. Bununla ilgili olarak objektif verilerle karar verilmesi gerekir. Bebekler yukarıda belirtildiği gibi günde 4 adetten daha az bez kirletiyor ancak buna rağmen kilo alımı az ise yeteri kadar anne sütü ile beslenemiyor olabilir. Annenin bebeğin kilo alımıyla ilgili bir endişesi varsa ayına uygun olarak değerlendirmesi için mutlaka doktoruna danışmalıdır. Doktor beslenmenin doğru şekilde düzenlenmesi için anneye bir plan oluşturacaktır.
Anne sütü mesai yapmaz. Dolayısıyla annelerin süt miktarı gün içerisinde dalgalanmalar gösterebilir. Bunu ancak emzirerek anlayabilirsiniz. Objektif verileri sağlıyorsanız bebeğinizi akşamları daha fazla emzirerek bu sorunu aşabilirsiniz.
Ayrıca bebeğin stresli olduğu durumlarda kendisini en güvende hissettiği yer anne kucağıdır. Bebek kucağa alışmasın diye kucaklamamak çocuğun stresini daha da fazla artırabilir. Bu yüzden yenidoğan döneminden itibaren bebek her istediğinde beslemek ve kucaklamak gerekir. Bu hem anne sütünü artırır, hem de bebeğin ağlama ataklarını ve infantil kolik riskini azaltır. Bebeğin gündüz olduğu kadar gece boyunca emmek istemesi de çok
olağandır. Bu durumlarda bebeğin yetişkinlerden farklı olduğunu bilerek uzun süre uyumamasını kabul edip bu yorgunluğun geçici olduğunu düşünmek stresi azaltabilir. Dolayısıyla gece-gündüz bebeğin kucaklanarak emzirilmesi hem duygusal, hem de fiziksel olarak onu besleyecektir.
Bebek büyüme ataklarında daha az ama daha sık emer. Bu yüzden bebeği bu dönemde ne kadar sık emzirirseniz süt yapımınız da o kadar artar. Büyüme atağına bağlı huzursuzluk birkaç günde geçerek bebeğin beslenme alışkanlıkları normale döner.
Bebeklerin normalde de yapması gereken olağan davranışları annelerin kedilerinin yanlış yaptığı bir şeylerden kaynaklandığını düşündürebilir. Bundan
dolayı bebeklerce yapılması normal olan durumları bilip ona göre hareket etmek anneleri daha iyi hissettirir. Annenin özgüveninin yüksek olması ve kendini iyi hissetmesi ise bebeğin genel haline de yansıyarak rahatlamasını sağlar. Bebekler ağladığı zaman ebeveynlerin aklına ilk olarak ‘Acaba aç mı?’ sorusu gelir. Ancak bebeklerin ağlamaları farklı nedenlerden de kaynaklanabilir. Her ağlama aç olduğu anlamını taşımaz. Bu yüzden çoğu kez asıl açlık belirtileri başka tepkiler ile karıştırılarak bebeğin ihtiyacını giderilmesinde gecikmelere sebep olabilir. Bebeklerde görülebilen açlık belirtileri genel olarak şu şekilde olabilir:
Bebeğin dudak etrafına veya yanağına dokunulduğu zaman başını o yöne çevirerek emmeye hazırlık yapar. Bu harekete arama- emme refleksleri denir. Genellikle 3-4
aya kadar devam eden bu reflekslerin, 7-9. aya kadar devam etmesi de normaldir.
Bebekler 2 yaşına gelene kadar psikogelişimsel anlamda oral gelişim dönemi içindedirler. Bu yüzden bebek sadece acıktığında emmez aynı zamanda;
• Susayınca,
• Yorulunca,
• Bir yerleri ağrıyınca,
• Keyif için
• Kaygılanınca da emmek isteyebilir.
Bebekler doğumdan sonraki ilk 7 gün annelerini çok iyi bir şekilde emseler de hamilelik süresince vücutlarında oluşan ödemi ataralar. Bu yüzden toplamda doğum ağırlıklarının %10-15 arası kadarını fizyolojik olarak kaybederler. Verilen bu kilo her bebeğe özel ve gününe göre değerlendirilir. Normal şartlarda olağan olarak kabul edilen bir süreçtir. Şayet bebeğin kilosu bu sınırı aşacak olursa hekim aileyi yönlendirir. Bu ödem atıldıktan sonra 8. günde kilo almaya başlayan ve 15.gün doğum kilosuna ulaşabilen bebeğin anne sütü alımı ise yeterlidir.
Yenidoğan bebeklerin ilk 15 gün sarılık teşhisi alması nedeniyle ışık tedavisi görmesi gerekebilir. Yenidoğan sarılığına farklı etkenler sebep olmakla birlikte anne sütünün yetersiz olması da bir faktördür. Bu süreçte bebek şayet gününe göre fazla miktarda bir kilo kaybetmişse bu durum sarılığın artmasına sebep olabilir. Fakat kilo
kayıpları gününe uygun ise bebeğin fazladan beslenilmesi de sarılığı artırabilir. Bu durumda hekime danışmadan sarılığı azaltmasına yardımcı olur diye mama başlanabilir.
Bu şekilde bir durumda yine esas alınması gereken objektif verilerdir. Doğumdan hemen sonra emme iç güdüsüyle emmeye başlayan her bebek için anne sütü gelir ve her bebek ilk günden itibaren emer. Annenin sütü ise bebeğinin ihtiyacı kadardır. Bebeğin ihtiyacı 2-3 saat aralıklarla, bir damla kadar da olabilir 1 çay kaşığı kadar da olabilir. İlk emzirme için göğüse elle veya makine ile yapılan müdahalede süt gelmeyebilir de. Ancak sabrederek beklenmeli ve emzirmeye devam edilmelidir. Çünkü her emzirmede anne sütü artar. Süt artışına göre bebeğin midesi de aşamalı bir şekilde fizyolojik olarak büyür.
Bebeğin doyması ile ilgili her zaman objektif verileri baz almak gerekir. Hamilelik süresince anne ile bir bütün olan bebeğin doğumdan sonra da kendisini anne karnında
gibi hissederek annenin tenine dokunmak istemesi, kokusunu araması, bağırsak veya kalp seslerini duymak istemesi anne göğsünden ayrılmak istememesindeki ana sebeplerdir.
Baştan söylediğimiz gibi objektif verileri sağlayan bebeklere formula mama denemeye gerek yoktur. Bebekler tokluk hissini bilmezler ve mideleri doluncaya kadar beslenirler, hatta kussalar da boşalan kısmı doldurmak için yeniden emmek isterler. Dolayısıyla yenidoğan bebeklere anneler ne verirse onlar alırlar. Bu aşamada karar verici objektif verileri değerlendirmesi gereken bilinçli ebeveyndir.
Bebeveyn olmayınız lütfen! Karar verici her zaman siz olunuz. Bebeğin sürekli emmek istemesinin altında açlık dışında birçok sebep olduğunu da açıkladıklarımız üzere unutmayınız.