Dünya üzerinde yenidoğan her 100 bebekten 1'inde kalça çıkığı olduğu tahmin edilmektedir. Çeşitli risk faktörlerine bağlı olarak gelişen bu durum ülkemizde de yaygın olarak görülür. Günümüzde erken dönem tarama testleriyle bebeklerde kalça çıkıklığı tedavisi kolay olan kalça displazisi, tedavi edilmediği takdirde ömür boyu süren sakatlıklara neden olabilir.
Kalça çıkığı ya da gelişimsel kalça displazisi, bebeklerde doğuştan itibaren görüleceği gibi doğumdan bir süre sonra da meydana gelebilen kalça ekleminde gelişimsel bir problem olması durumudur. Bu durum erken fetal döneminde kalça ekleminin anormal bir gelişim göstermesi sonucu oluşur. Bebekte bulunan bu anormalite bebek büyüdükçe artar. Kalça ekleminde bulunan top şeklindeki femur kalçada bulunan yuvarlak yuvaya oturarak eklem kısmını oluşturur. Bu ekleme soket denir. Eklem çıkığı olan bebeklerde ise bu soket kısmı oldukça sığ bir yapıda bulunur. Bu yüzden femur başı yerine oturamaz ve kalça eklemi gevşer. Femur başı yani uyluk kemiğinin yanlış konumlanması sonucu kalça gelişimi bozularak ilerler. Bebeklerde yaygın olarak görülen bu durumun erken teşhisi kalıcı bir sakatlık olmaması açısından oldukça önemlidir.
Kalça çıkıklığının bebeklerde görülme nedenleri henüz tam olarak net değildir. Fakat bazı tetikleyici faktörlerin bu duruma yol açabileceği düşünülmektedir. Ayrıca erkek bebeklere nazaran kız bebeklerde kalça displazisi daha fazla görülür. Bazı vakalarda bu durum doğuştan gelen bazı hastalıkların habercisi de olabilir. Gelişimsel kalça çıkığı risk faktörleri şu şekilde sıralanabilir:
Yenidoğan bebekte kalça çıkığı çoğu durumda kendini belli etmeyebilir. Ancak doğumdan belli bir süre sonra anomalite anlaşılabilir. Bu yüzden erken tanı için yenidoğan kalça çıkıklığı testi mutlaka yaptırılmalıdır. Her bebekte farklı seyredebilen kalça çıkıklığının belirtileri şu şekilde sıralanabilir:
Kalça çıkıklığı tedavisi yapılmadığı zaman kişide kalıcı bozukluğun neden olduğu şikayetler meydana getirebilir. Bunlardan bazıları şu şekildedir:
Kalça çıkıklığı bebeklerde yürümeyi geciktirir. Yürümeye başlayan bebeklerde ise bir bacak diğerinden kısa olduğu için topallama meydana gelir. Bebek yürürken bir bacak diğerine oranla kısa kalır. Bu yüzden bir diz dışa dönük gibi görünür. Bazı bebekler sorunlu bacağını sürüterek yürümeye çalışır.
Bebeklerde kalça çıkığı muayenesi erken teşhis edilmesi için doğumla birlikte başlar. Doğum sonrasında 72 saat içinde tekrar yenidoğan muayenesi yapılırken kalça muayenesi yapılır. Bir sonraki muayene ise bebek 6-8 haftalıkken uygulanır. Bu muayeneleri takiben bebek 1 yaşına gelene kadar düzenli periyotlarla bu taramalar gerçekleştirilir.
Kalçada çıkık olup olmadığını anlamak için kullanılan en klasik yöntem fiziki muayenedir. Bu muayenede doktor bebeğin kalça eklemini nazikçe manipüle eder. Bunun yanı sıra ilk aylarda bebeklerin kalça çıkıklığı ultrason görüntüleme ile de kontrol edilebilir. Şayet bebek 3 aylıktan büyükse direkt olarak kalça grafisi de çekilebilir. Aşağıdaki durumlarda bebek doğduktan birkaç hafta içinde ultrason görüntüleme istenebilir:
Muayene ve görüntüleme sonrası bir risk faktörü olan bebekler çocuk doktoru tarafından ortopedi uzmanına yönlendirilir.
Kalça çıkıklığı testi için ultrason görüntüleme yöntemi 1980’lerden beri uygulanan bir yöntemdir. Fiziksel yöntemlere göre eklemi incelemek ve femur başının eklemdeki konumunu görmek açısından oldukça etkili sonuçlar verir. Bu sayede klinik izlemlerde gözden kaçabilecek detaylarında görülmesi sağlanır. Erken teşhisin önemli olduğu bu problemde kişileri yaşam boyu sakat kalmaktan kurtaran bir uygulamadır. Yenidoğan kalça çıkığı testi ne zaman yapılır? Sorusunun cevabı ise bebeklerin1,5 - 2 ay civarında yapılmasıdır. Tarama testleri sonrasında ilk 6 aya yayılır.
Kalça çıkığı olan bebek erken teşhis edildiği durumda tedavi edilmesi daha kolaydır. İlk 6 ay da çift bez bağlama veya atel tedavisi gibi uygulamalar ile kalça çıkığını tedavi etmek mümkün olur. 6 aydan büyük beklerde ise cerrahi işlemde ile femur başının ekleme yerleştirilmesi gerekir. Ameliyat sonrasında ise kalça çıkıklığı alçısı uygulanır. Tedavi sonrası bebek takibe alınarak oluşabilecek komplikasyonlarda müdahale edilir. Eğer işlem ilk 6 ay içinde yapılırsa tedavinin %100 başarılı olma şansı vardır.
İlk 6 ayında doğumsal kalça çıkığı teşhisi konulan bebeğe yapılan atel uygulaması özel bir kumaştan uygulanır. Atel her iki kalçayıda aynı pozisyonda tutarak normal bir gelişim sağlamasına yardımcı olur. Birkaç hafta sürekli takılı kalması gereken atel sağlık çalışanı dışındaki kişilerce çıkarılmamalıdır. Anneye atel bağlıyken bakımın nasıl yapılacağı konusunda da eğitim verilir.
Kalça sorunu 6 aydan sonra teşhis edilirse ya da atelden olumlu yanıt alınmazsa genel anestesi altında cerrahi işlem yapılır. Bu işleme redüksiyon denilir. Redüksüyondan sonra bacak en az 6 hafta alçıda kalır ve eklem düzelmesi kontrolü için tekrar genel anestezide kontrol sağlanır. Bu inceleme sonrası da eklem bir 6 hafta daha alçıya alınır.
Çocuk sağlığı ve hastalığı bölümüne gidilmelidir. Kalça çıkıklığı şüphesi olduğu durumunda pediatrik ortopedi ile ilgilenen bir ortopedi uzmanı tarafından muayene edilmesi gerekir.
Yenidoğan kalça çıkığının oluşumu önlenemez. Fakat erken dönemde bebeklerde kalça çıkığı kontrolü düzenli olarak yaptırıldığı takdirde bu sorunun basit tedavisi mümkündür. Ayrıca tarama testlerini de eksiksiz yaptırmak riski en aza indirgeyecektir. Yanı sıra bebeklerin gelişim evrelerinde bacak ve kalça eklemlerini baskılayan kundak ve sıkı kıyafetlerden kaçınılması gelişimi açısından doğru olur.
Dilerseniz bu konu ile ilgili videomuzu izleyebilirsiniz.