Vücutta gelişen rahatsızlıklara neden olan faktörlerin tespiti için doku örneği alınabilir bu işleme biyopsi adı verilir. Kanser gibi birçok önemli hastalığın tanı ve tedavisinde önemli bir yöntemdir. Biyopsi nasıl yapılır? Ne kadar sürer? Sorularının cevapları yazımızda.
Bir tanı yöntemidir. Hastada meydana gelmiş belirtiler sonucunda veya anormal fiziki muayene bulgularında altta yatan hastalıkların tanısı için bu yönteme başvurur. Vücutta hastalık şüphesi varsa, şüphe edilen bölgeden cerrahi yöntemler yardımıyla hücre, sıvı veya doku alınmasıdır. Kanser gibi birçok hastalığın teşhisinde etkili bir yöntemdir. 11. Yüzyıldan itibaren kullanılmaktadır. Tanı ve teşhis için büyük bir önemi vardır.
Kanserin kesin tanısı için yapılan biyopsi, meme, beyin ve tiroid gibi farklı bölgelerden alınan doku parçasının patolojik incelemeyle sonuca ulaşılmasıdır. Kanser gibi hastalıkların kesin tanısı için önemli bir yöntemdir. Biyopsiyle kanser arasında bir ilişki vardır fakat sonuç her zaman kanser ile sonuçlanacağını göstermez.
Doku incelenerek varsa tümör tespiti gerçekleştirilir. Tedavide biyopsi sonucundan faydalanılmaktadır.
Doku parçası alabilmek için açık cerrahiler kullanılsa da günümüzde gelişen teknolojiler sayesinde doku alma işlemi farklı iğneler kullanılarak yapılır. Biyopsi sırasında organın görüntülenmesi için en uygun yöntem de belirlenmektedir. Lokal anestezi sırasında işlem gerçekleştirilir. İğne yardımıyla belirlenen lezyona girilip küçük parçalar alınır. Bu parçalar patoloji laboratuvarında incelenir.
Akciğer hastalıklarında ve kanserinde hızlı ve kesin bir tanı için yapılır. Belirti vermeden önce akciğer filminde ya da tomografide fark edilir. İleri görüntüleme teknikleriyle bölgedeki maddenin iyi veya kötü huylu olup olmadığı belirlenmez. Bu nedenle iğne biyopsisi de yapılmalıdır.
Akciğer biyopsisinden önce hastaya lokal anestezi için ilaç verilir. Kitlenin olduğu bölgedeki hücreler ince iğne aspirasyon biyopsisiyle alınır ya da ince doku parçasının çıkarıldığı iğne biyopsileri de yapılabilir. İğne tomografi cihazında görüntülenerek nodüle gönderilir. Ultrasonla görüntülenebilecek şekildeyse ultrason yardımıyla biyopsi gerçekleştirilir.
Akciğer zarını bir kez delmek amacıyla kullanılan biyopsi iğneleri, dış iğne ve içerisinden geçirilen daha ince iç iğne sisteminden oluşmaktadır. Böylece fazla numune için akciğer zarı bir defa delinir. İşlem sonrasında akciğer zarlarına hava kaçması gibi bir durum oluşabilir bundan dolayı dış iğne çıkartılmadan hava boşaltılır, tüp takılmadan biyopsi sonlandırılır.
Hava kaçması gibi istenmeyen durumların olmadığından emin olunduktan sonra işlem sonlandırılır. İşlem sonrası küçük bandaj takılır, 24 saat sonra bandaj çıkartılabilir. Akciğer biyopsisi sonrasında hasta 1 gece hastanede yatar. İşlemden 2 saat sonra hasta yemek yemeye başlar ve bandajı çıkarttıktan sonra duş alabilir.
Tespit edilemeyen böbrek hastalığının kesin teşhisi, böbrekteki hastalığın nasıl ilerlediği, hasarın büyüklüğüne neden olan faktörün bulunması, böbrekteki hastalığın şiddetine göre tedavi yöntemlerinde düzenleme yapılması, nakil sonrası böbreğin neden düzgün çalışmadığını öğrenmek amacıyla biyopsi gerçekleştirilir.
Yaklaşık olarak yarım saat sürer. Ultrason yardımıyla biyopsi iğnesinin, böbreğin hangi bölgesine, nasıl gireceği belirlenir. İğnenin gireceği yere küçük bir kesik açılır. Böbrek içine doğru ilerleyen iğne ultrasonla izlenir. İşlem sonrası ultrasonografi yardımıyla kanama olup olmadığı kontrol edilir. 24 saat boyunca hasta kanama riskinden dolayı izlenir.
Karaciğer yağlanması, siroz, hemakromatozis gibi birçok hastalığın tanı ve takibinde yardımcıdır. Hastaya uygulanan tedavilerin durumu için takip etmeye de yardımcı olur. İşlem yapılacak bölge antiseptikle temizlenir. İğnenin gireceği bölgeye lokal anestezik ilaç enjekte edilir. Karın derisinin üzerine küçük bir kesit açılır. Her aşamada iğne takip edilir. İğneyle karaciğere girilir ve ince bir parça alınır. Bazen özel ikili iğne sistemi kullanılır. Böylece deriden karaciğere tek bir giriş oluşur ve işlem kolaylaşır.
Tiroit bezinde oluşan yumrular ve nodüller yer alır. Kadınlarda sıklıkla rastlanır. Çoğunlukla belirti göstermezler ve ultrason tetkikinde saptanır. Bazen de dışarıdan fark edilen şişlik, ağrı, ses kısıklığı belirtileri hissedilmektedir. Tiroit biyopsisi ise ince iğneyle nodüllerden doku örnekleri alınır ve incelenir. Şüphe duyulan ve 1 cm’nin altındaki nodüllerde biyopsi uygulanır. İnce iğne biyopsisinde nodül değerlendirilirken önemlidir. Yeterli alınan örnek sitopatalog tarafından incelenirse güvenilirliği yüksektir. İyi huylu nodüllerde işlem uygulanmaz fakat kötü huylu veya kanserli nodüller için ameliyat gerekebilir.
Tanı koymak amacıyla meme dokusundan örnek alınır. Kontrol sırasında anormal bir durumdan şüphelenildiğinde meme biyopsisi istenilebilir. İğne ve cerrahi biyopsi olarak 2 tür işlem vardır. İşlem yaklaşık olarak 15-20 dakika sürmektedir.
İğne ile uygulanan işlemde, kanserli doku ya da hücreler temizlenir. İnce iğne biyopsisinde incelenen yumru sıvı ile doludur ve kolayca erişilebiliyorsa bu yöntem tercih edilir. Sıvı çıkartıldıktan sonra yumrunun çökmesi beklenmektedir. Kalın iğne biyopsisinde ise ilgili bölgeden az miktarda doku çıkartılır.
Cerrahi işlemde ise memede kesik açılarak anormal yapılı doku dışarı çıkartılır. Muayenede yumru hissedilemiyor fakat ultrason yardımıyla görüntüleniyorsa, şüpheli bölge tel ile işaretlenir ve işlem gerçekleştirilir.
Yaklaşık olarak 15-20 dakika sürmektedir.
Biyopsiden sonra patoloji raporu 2-5 gün içerisinde doktora iletilir. Bazen teknik işlemlerin uzun sürmesi, doku veya hastalığa bağlı olarak bu süre 10 günü bulmaktadır.
e-nabız, MHRS sistemlerinden giriş yaparak sonucunuza ulaşabilirsiniz. Sonuçlar ve tahliller kısmından biyopsi sonuçlarınızı görebilirsiniz.
Basit ve güvenli bir işlemdir. Bazı durumlarda işleme bağlı problemler oluşabilir. Bu problemler şu şekildedir: