Kan şekeri düzeninin bozulması, oruç tutan diyabet hastaları için pek çok rahatsızlığa neden olabilir. Bu yüzden oruç tutabilen diyabet hastalarının Ramazan ayında beslenme düzeni ve fiziksel aktiviteler konusunda bazı önemli noktalara dikkat etmesi gerekiyor. Bu yazımızda şeker hastalarının sağlıklı bir ramazan geçirebilmeleri için uygulayabilecekleri bazı önerileri derledik.
Ramazan ayında gün boyu 16-18 saat geçirilen açlık ve susuzluk şeker hastalarında ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Bu yüzden diyabet hastalarının oruç tutup tutmaması konusunda genelleme yapmadan hekimine danışarak sağlık durumuna göre karar alınması önemlidir. Bu nedenle oruç tutma karı alınmadan almadan önce mutlaka kendilerimi takip eden hekime detaylı muayene olmaları gerekir. Yanı sıra şeker hastası olup oruç tutmaması gereken hastalar şu şekilde sıralanabilir:
Genellikle günlük kalori alımının %55-60’ı karbonhidratlardan, %30’u yağlardan, %10-20’si proteinlerden karşılanması gerekir. Ramazan ayı süresince hem tip 1 hem de tip 2 diyabetlilerde kan şekeri düşüklüğü (hipoglisemi) daha fazla görülür. Genellikle şeker hastalarında kan şekeri düşüşü saat 15.00 civarında olurken, saat 21.00 – 08.00 arasında artış olduğu meydana gelir. Bu yüzden sahur öğününün atlanmaması gerekir. Bu öğün atlandığı takdirde diyabetlilerde kan şekeri düşüklüğü yaşanır. Yanı sıra yaz aylarında yeterli sıvı alımı mutlaka sağlanmalıdır. Orta ve ağır egzersiz faaliyetlerinden gün sonunda ve yaz aylarında kaçınılmalıdır.
Ramazan ayında yaşanan beslenme düzenindeki önemli değişiklikler düzenli giden şeker ve tansiyon değerlerinde iniş çıkışlara sebep olabilir. Ramazanda günlük kalori ve karbonhidrat alımının düşerken yağ tüketimi yükselebilir. Sağlıklı bireyler günlük kalori ihtiyacının %65’ini iftarda alırlar. Ancak bu yanlış bir davranıştır. Bunun yerine günlük kalori alımı iftar ve sahur arasındaki süreçte dağıtılmalıdır. Örneğin; iftarda çorba gibi sıvı gıdalar ve hafif kahvaltılıklar yendikten sonra ana öğüne geçilmelidir. Öğünlerin aşırı kalorili olmamasına özen gösterilmelidir. Daha iyi geldiği düşünülürse iftar ve sahur arasıda düşük kalorili bir ara öğün tüketilebilir.
Ramazan süresince insanlar aç kaldıkları için genellikle zayıflayacaklarını düşünürler. Ancak işler tam tersidir ve çoğunluk kilo alarak bu ayı bitirirler. Bir kısım kilo veren kişiler olsa da ramazan boyunca bilhassa hamur işi, kızartmalar, şekerli içecek ve yiyecekler oldukça fazla tüketilir. Bu nedenle de kilo artışının olması kaçınılmaz bir hal alır. Diyabet hastalarında bu durum daha fazla risk teşkil edebileceği için kişiye özel olarak diyet planı hazırlanmalı ve düzenli bir şekilde uygulanmalıdır.
Yemek yendikten sonra hareketsiz kalınmamasının kilo alımı ve kan şekeri üzerinde olumsuz etkileri olabilir. Bu yüzden kan şekerinin düşmesine yardımcı olacağı için en az 30 dakika yürüyüş yapılması önerilir. Yürüyüşte bol su içilmesi de ihmal edilmemelidir.
Oruç tutma kararı alınırken genellemelerden kaçınılmalı ve her diyabet hastasının kişisel olarak değerlendirilmesi gerektiği asla unutulmamalıdır.