Üreme dönemi kadınlarda adet görülmesi ile başlar ve menopoz dönemi ile sona erer. Genellikle 45-55 yaş aralığında görülen bu dönem için semptomlarının zorlayıcı olmasından dolayı belirtilerine yönelik rahatlatıcı tedavi uygulanır. Ancak unutmamak gerekir ki, menopoz bir hastalık değil biyolojik ve doğal bir süreçtir.
Kadınların yumurtalık faaliyetlerinin bitmesi ile adet döngülerinin tamamen bitmesinin göstergesi olan doğal bir süreçtir. Adet ve üreme döneminden menopoz sürecine geçişe ise ‘menopoza geçiş’ anlamındaki perimenopoz denilir. Menopoz kadınların 12 ay boyunca hiç adet görmemesi sonucu teşhis edilir.
Menopoz dönemi için başlangıç yaşının kişinin ilk gördüğü adet kanaması ile alakası bulunmaz. Bu yaş sıklıkla genetik ve çevresel etkenlere göre oluşur. Ancak dünya genelinde kadınlarda menopoz yaşı ortalama 45-55 yaş civarı olarak görülür. Araştırmalara göre Türkiye’deki menopoza girme yaşı ise ortalama 46-48’dir.
Bazı kişilerde perimenopoz döneminde gelişen adet düzensizlikleri 30’lu yaşlardan başlayarak görülebilir. Ancak bu durum her zaman erken menopoz olacağı anlamını taşımaz. Menopoza geçiş sürecinde vücuttaki kadınlık hormonu (östrojen hormonu) düzeyi düzensiz bir şekilde azalıp artar. Bu durumda bazı semptomlara yol açar. Perimenopoz belirtileri arasında; vajinal kuruluk, sıcak basması, enerji düşüklüğü, duygusal değişimler ve uyku bozuklukları bulunabilir. Bu belirtilerin hafif geçirilmesi için hormon tedavisi veya hayat tarzında bazı düzenlemeler yapılabilir.
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre menopoz 3 döneme ayrılarak sınıflandırılır:
Premenopoz Dönemi: Belirtilerin meydana geldiği ilk zamandan menepoza kadarki süreci kapsar. Yumurtalıklardaki folikül faaliyetleri azalır ve adetler düzensizleşmeye başlar. Bu dönem 1-2 ay ile 1-2 yıl aralığında sürebilir.
Menopoz: Son adet kanamasının yaşandığı dönemdir.
Postmenopoz: Menopoz sürecinden yaşlılık döneminde kadar geçen 6-8 yıllık bir süredir. Bir kadının 12 ay boyunca adet görmüyor olması post menopoz süreçte olduğuna işarettir.
Bu süreç oluşma türüne göre doğal, erken ve cerrahi menopoz olmak üzere üçe ayrılır.
Doğal Menopoz: Olağan zamanında gelişen menopozdur.
Erken Menopoz: 45 yaş öncesinde meydana gelen menopozdur. Erken oluşan menopoz genellikle; otoimmün hastalıklar, aşırı şişmanlık, hipotiroidizm, kürtaj, düşükler, sık gebelik, enfeksiyonlar, çevresel sebepler, kemoterapi, radyoterapi ve nedeni belli olmayan durumlardan dolayı oluşabilir.
Cerrahi Menopoz: Bazı cerrahi operasyonlar ve tedaviler kişinin zamanından önce menopoza girmesine neden olur. Adet olabilen bir kadının operasyonla yumurtalıkları alınınca adetten kesilerek menopoza girer. Yanı sıra kanser tedavilerinde kullanılan kemoterapi ve radyasyon tedavileri menopoza sebep olur.
Genetik Faktörler: Yapılan araştırmalara göre kişilerin genellikle aile üyeleri ile benzer yaşlarda menopoza girdikleri belirlenmiştir.
Genital Faktörler: Düzensiz bir adet döngüsü olan kadınların, düzenli adet olanlara göre daha erken menopoza girdiği bilinir. Bununla birlikte; doğurganlık durumu, doğum kontrol hapı kullanımı, iki yıldan uzun süre emzirme durumları menopoz yaşını etkilemektedir.
Fiziki ve Çevresel Faktörler: Ağır şartlarda ve aşırı soğuk iklime sahip bölgelerde yaşayan kişilerin daha erken menopoza girdikleri saptanmıştır.
Psikolojik Faktörler: Psikolojik olarak geçirilen travmalar menopoz yaşını etkiler. Göçler, savaşlar, uzun süren mahkumiyet ve deprem gibi doğal afetler menopozun zamanını etkiler.
Sigara Kullanımı: Aşırı derecede sigara içen kadınların içmeyenlere oranla 1-2 yıl daha erken menopoza girdiği görülür.
Sosyal Faktörler: Geleneksel ve kırsal kesimlerde menopoz yaşı erken görülebilmektedir.
Genel Sağlık Durumu: Enfeksiyon hastalıkları, genetik bozukluklar, metabolik hastalıklar, kemoterapi ve radyoterapi menopozu etkileyebilir.
Menopoz belirtileri her kişide değişken şekillerde görülebilir. Premenopoz ve menopoz sonrası dönemde semptomlar şu şekildedir:
Menopoz sonrası dönemde görülen belirtiler ise şu şekilde sıralanabilir:
Menopoz tanısının erken konulması oldukça önemlidir. Çünkü menopozda yaşanan olumsuz semptomların birçoğu ilk 1 yıl içinde meydana gelir. Bu yüzden erken teşhis tedavinin de erken olmasını sağlar. Düzensiz adet döngüsü ve sıcak basmaları olan kişilerin hekime başvurmaları önemlidir. Bu süreçte hekim kan testi isteyebilir. Bu test ile FSH ve LH hormonları artmışsa menopoz teşhisi konulabilir. Adetleri düzensiz olan ve FSH düzeyi 40 pg/ml üzerindeyse kesin menopoz, FSH 25-40 pg/ml aralığında ise premenopoz teşhisi konulur.
Yanı sıra düzensiz adet kanaması olan her kadının buna neden olabilecek diğer hastalıklarda araştırılmalı ve ultrason kontrolü yapılmalıdır.
Menopozu için belirli bir tedaviye gerek yoktur. Ancak belirtilerinin vereceği rahatsızlıkların hafifletilmesi ve yaşlanma sonucu meydana gelebilecek kronik durumların engellenmesi amacıyla menopoz tedavisi planlanır.
Menepoz semptomlarını kontrol altına almak için ilk uygulanacak tedavilerden biri hormon tedavisidir. Bu tedavi ile kişide oluşan sıcak basmaları giderilir. Hekim kişinin bireysel ve ailevi tıbbi öyküsüne bakarak, en kısa süreli ve en düşük dozda olacak şekilde bir tedavi planlar. Rahim aldırmamış kişilerde ayrıca progestine de verilir. Östrojen hormonu kemik erimesini de engeller. hormon alınımının kardiyovasküler hastalık ve meme kanseri riskleri olsa da bu süreçte birçok faydası da bulunur. Risklerin minimum seviyede olması için tedavinin hekim önerisi ile uygulanmasıdır.
Ayrıca vajinal kuruluk sorunu için de vajinal östrojenden faydalanılabilir. Bu tür bir tedavi için vajinal tablet, krem veya halka direkt olarak vajinaya uygulanabilir. Bu sayede cinsel ilişki esnasındaki rahatsızlık ve idrar sorunları giderilebilir.
Bazı SSRI grubundaki antidepresan ilaçlarda düşük dozda sıcak basmaları için reçete edilebilir. Farklı sağlık problemlerinden dolayı östrojen alamayan ve bazı duygu durum bozukluğu bulunan kişiler için sıcak basması dozu düşük antidepresan ile tedavi edilebilir.
Ayrıca osteoporozu engellemek için hekim hastanın özelliklerini baz alarak çeşitli ilaçlar reçete edebilir. Bu süreçte kemikleri güçlendirmek için de D vitamini takviyesi verilebilir.
Ancak hipertansiyon, safra kesesi taşı, diyabet, hiperlepidemi, migren ve rahimde miyom durumlarında ise kullanımında dikkat gereklidir.
Menopozun neden olduğu belirtiler bazen zorlayıcı olsa da geçicidir. Kişilerin yapacakları bazı düzenlemeler ile semptomlar hafifletilerek bu süreci daha kolay geçirmeleri mümkün olabilir.
Dilerseniz konu ile ilgili videoları izleyebilirsiniz.