Erkeklere oranla kadınlarda 10 kat daha fazla görülen idrar kaçırma, toplumda her 3 kadından birinde bulunuyor. Hayati bir sorun olmasa da, semptomlarından dolayı kişiyi sosyal hayattan uzaklaştırarak hayat kalitesinin düşmesine neden oluyor. Peki, kadınlarda idrar kaçırma neden olur? Nasıl tedavi edilir? Detaylar yazımızda.
Böbreklerden gelen idrar mesanede birikir. İdrar yolları ve böbreklerle beraber boşaltım sisteminin önemli bir parçası olan mesane, uygun koşullar sağlanıncaya kadar idrarı tutabilir. Üriner inkontinans yani idrar kaçırma, bazı nedenlerden dolayı kişilerin idrar tutma yeteneğinin kaybolması durumudur. Kadınlarda üretra erkeklere nazaran daha kısa olduğundan idrar kaçırma daha sık görülebilir. İdrar kaçırma yaş faktörü ile artabilen bir durumdur. Bu yüzden kadınlarda özellikle 30 yaş sonrası başlayarak yaş ilerledikçe artan bir hal alabilir. Bu rahatsızlık hayati bir sorun taşımaz. Ancak kötü koku ve hijyen probleminden dolayı yaşam kalitesini düşüren ve sosyal yaşamını kısıtlayan bir durumdur. Obezite, çok doğum yapma, sigara kullanımı gibi birçok etkenden dolayı gelişebilir.
İdrar kaçırma belirtileri idrar kaçırma türlerine göre farklılık gösterir. Gelişme nedenleri açısında idrar kaçırmanın en yaygın türleri şunlardır:
Bu idrar kaçırma türündeki stres kişideki psikolojik stres değildir. Karın içi basıncın artmasına neden olan öksürme, hapşırma, ıkınma veya ağır kaldırma gibi durumlardır. Bu reflekslerle beraber idrar kaçırma olması, genellikle mesanenin açısının bozulmasından kaynaklanır. Genellikle idrar kesesi ve rahimde sarkmalar oluşur. Bu yüzden en verimli tedavi şekli cerrahi operasyondur.
Bu türde mesane dolu veya boş farketmeksizin aniden sıkışma olması ve tuvalete yetişemeden idrar kaçırma yaşanır. Bilhassa su sesi, soğuk içecekler içilmesi veya soğuğa maruz kalınması bu problemi tetikleyebilir. Umulmadık bir anda veya uyku esnasında fazla miktarda ya da damla damla olarak kaçırma yaşanabilir. Mesane boş olsa bile kişide sıkışmış gibi idrara çıkma isteği uyandırabilir. Genellikle hijyen takıntısı sebebi ile tuvalete çok giden veya tuvaletini aşırı tutmuş bireylerde görülebilir. Stres tipinden farklı olan bu sıkışma ilaç ile tedavi edilmeye çalışılsa da başarı oranı daha düşüktür.
Bu sorunu yaşayan kişilerde hem stres tipi hem de sıkışma tipi idrar kaçırma birlikte görülür.
Nörolojik bir sorun olup, nadir görülür. Bu türde kaçırma problemlerinde mesanedeki idrar hissedilmez. Genellikle ileri derecedeki diyabet hastalarında görülür. Tedavisi olmayan bu rahatsızlıkta, kadınlar için katater kullanılarak mesane boşaltımı yapılabilir.
Kadınlarda görülen idrara kaçırma probleminin yaygın nedenleri şu şekilde sıralanabilir:
İdrar kaçırma sorunu için başvuran hastadan ilk olarak detaylı bir tıbbi öykü alınır. Bu anlamda hastanın doğum yapma sayısı, sigara veya alkol kullanıp kullanmadığı, mesleği, mevcut kronik hastalıkları gibi bilgileri istenir. Daha sonra fiziki bir muayene yapılır. Muayeneden sonra kesin teşhis için idrar tahlili, mesane günlüğü, pelvik ultrason, EMG testi, sistometri gibi farklı tetkikler yapılabilir.
İdrar kaçırma cerrahi yöntemlerle veya ilaç tedavisi ile tedavi edilebilir. Tedavinin belirlenebilmesi için idrar kaçırma türünün saptanması önemlidir.
Stres tipi idrar kaçırma da genellikle ameliyat, sıkışma türünde ise ilaç tedavisi verilir. Yapılan cerrahi işlem basit olsa dahi alanında deneyimli hekimlerce yapılması gerekir. TOY ve TYT sık kullanılan cerrahi yöntemleridir. Operasyon genellikle 30 dakika sürer ve kişi ertesi gün taburcu olabilir. Bu cerrahi işlemde başarı oranı %80-90 düzeyindedir. Cerrahi yöntemlerin uygun olmadığı hastalarda ise ilaç tedavisi verilir. Ancak ilaçlar cerrahi kadar başarılı olmadığı gibi yan etki de yapabilir.
Sıkışma türü kaçırmada kasılma engelleyici ilaçlar verilir ve aynı zamanda pelvik kasları güçlendirici kegel egzersizleri de yapılması önerilir. Bu egzersizler kadınlarda vajen dokusunu sıkılaştırarak kadın genital organlarının da sıkılaşmasını sağlar ve idrarın tutulmasına katkı da bulunur. Egzersizler bazı hastalarda ilaç veya cerrahi operasyona gerek kalmadan iyileşme gösterebilir. Hastaya egzersizde kullanılacak kaslar öğretilerek 3-6 ay veya 1 yıllık süreçte takip edilir ve ciddi oranda iyileşme görülebilir.
Dilerseniz konu ile ilgili videoyu izleyebilirsiniz.