Mide kanaması, sindirim sistemi kanamalarının %90'ını oluşturan bir durumdur. Ülkemizde görülme sıklığı ise binde bir oranındadır. Akut ve kronik olarak iki çeşitte gelişen mide kanamaları, tedavi edilmediği takdirde ölüme neden olan ciddi sonuçlara yol açabilir. Bu yazımızda; 'Mide kanaması neden olur? Nasıl tedavi edilir?' gibi soruları sizler için yanıtladık.
Yemek borusu, mide, onikiparmak bağırsağı, rektum ve anüs gastrointestinal sistemi meydana getirir. Gastrointestinal sistemin herhangi bir yerinde oluşan kanamaların tümüne mide kanaması denir. Kendi başına bir hastalık olmayan mide kanaması bir veya daha fazla hastalığın bir sonucu olarak gelişebilir. Özellikle 60 yaş üzeri kişilerde yaygın olarak görülür. Bunun sebebi, yaşlanmaya bağlı olarak kalp, böbrek veya romatizma ilaçlarının sık kullanılmasından dolayı ilaçların kanama riskini yükseltmesidir. Bu durumun yanı sıra, sigara, alkol, ülser, sağlıksız beslenme gibi etkenlerde mide kanamasını tetikleyen sebepler arasında bulunabilir. Tedavisinin yapılmaması durumunda hayati risk taşıyan bir durumdur. Ancak tedavisi yapılsa da tekrarlama olasılığı yüksek bir sağlık sorunudur.
Üst gastrointestinal sistemde bulunan midede oluşan kanamalar, birçok farklı nedenden dolayı gelişebilir. Hafif ve kısa süren kanamalar olabileceği gibi şiddetli ve tekrarlayan kanamalar da oluşabilir. Mide iç duvarında gelişen inflamasyon sonucu kanama olması durumunda; halsizlik, karın ağrısı, mide yanması, baş dönmesi ve kansızlık görülebilir. Bunların dışında görülen mide kanamasının belirtileri ise şu şekildedir:
En sık görülen mide kanaması nedeni ülserden dolayı oluşanlardır. Diğer mide kanaması nedenleri ise şu şekilde sıralanabilir:
Mide kanaması sıklıkla yemek borusu ile midenin birleşim bölgesinde veya midenin iç duvarında gelişen yaralardan dolayı oluşur. Ülser ya da bir tümörden kaynaklı olan tahribat midede kanamaya yol açabilir. Bazı hallerde ise mide üzerindeki basit bir yara bile kullanılan kan sulandırıcı ilaçtan etkilenerek kanayabilir. Pıhtılaşma olmaması durumunda ise mide kanaması artabilir. Aşırı ilaç kullanılması da midede yaraya sebep olarak kanama olmasını tetikleyebilir.
Mide kanaması tanısı için ilk olarak hastaya fiziki bir muayene yapılır. Daha sonra hastanın öyküsü dinlenerek bazı testler istenebilir. Hastanın dışkı rengi ve dışkısında kan olup olmadığı, tansiyon ve göz karaması durumu yaşayıp yaşamadığı gibi sorulara cevap alınır. Tam kan sayımı, trombosit sayısı, kan pıhtılaşması ve karaciğer fonksiyonları testleri yapılabilir. Ayrıca üst endoskopi ve kolonoskopi gibi görüntüleme testleri de teşhis için kullanılır. Kan yutma riskini araştırmak için kulak burun boğaz muayenesi yapılır. Bu testlere rağmen kanama teşhis edilemezde anjiyografi ve enteroskopi yöntemleri ile de tanı konulabilir.
Kanama nedeni tespit edildikten sonra mide kanaması tedavisi için birçok farklı yöntem uygulanabilir. Bu yöntemlerden hangisinin uygulanacağını hekim, kanamanın etkenine ve kanama olan bölgeye bakarak belirler.
Kanama tedavisinde yaygın olarak hemoklips tedavisi uygulanır. Bu tedavide endoskopik işlemler ile kanayan bölgeye takılan klipsler yaranın kapanmasından sonra ortalama bir hafta içinde kendiliğinden düşer. Bu sayede kanayan yer hızlı bir şekilde iyileşebilir. Kanama ülser veya varisten dolayı oluşmuşsa, vasopressin, somatostatin veya proton pompa ihibitörü ilaçları reçete edilebilir. İlaç veya endoskopik yöntemlerin yetersiz kaldığı durumlarda ise cerrahi operasyon ile tedavi gerçekleştirilebilir.
Ciddi bir durum olan mide kanaması belirtilerinin görüldüğü vakalarda, hayati bir duruma mahal vermemek adına hızlı bir şekilde muayene olunması gerekmektedir.
Birçok kişi mide kanamasından sonra nasıl beslenmek gerektiğini merak eder. Bu sorunun cevabını en net mide kanamasına müdahale eden hekim verir. Bunun yanı sıra mide kanaması geçiren kişi tedaviden sonra bazı yaşam düzenlemeleri yapmalıdır. Daha düzenli ve sağlıklı bir beslenme düzeni oluşturmalıdır. Özellikle mideye dokunmayan besinleri tercih etmelidir. Aşırı yağlı, aşırı baharatlı yiyeceklerden, gazlı ve kafeinli içeceklerden uzak durmalıdır. Tuz tüketimini azaltmalı ve fast food tarzı yiyeceklerden kaçınmalıdır. Sigara ve alkolü bırakmalı ve gıdalarda hijyene dikkat etmelidir.