Obezite, Dünya'da ve ülkemizde sık görülen ciddi bir hastalıktır. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre Dünya üzerinde 1.9 milyon kilolu insan bulunuyor ve bunların 600 milyonu obez kategorisinde yer alıyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2019 verilerine göre ise ülkemizde her 100 kişiden 21'i obez yani aşırı kilolu. Aşırı kilonun yanı sıra şeker hastalığından kalp krizine kadar birçok riskli hastalığa da neden olan obezite tüm detaylarıyla yazımızda.
Dünya Sağlık Örgütü’nün tanımına göre; kişinin vücudunda bulunan yağ miktarının hayatını tehdit edecek kadar aşırı derecede birikmesi ve bundan dolayı oluşan klinik tabloların tümüne obezite denir. Halk arasında aşırı kilolu veya şişman diye de tabir edilen obezitede, vücudun besinlerle aldığı enerji miktarı metabolizmanın yaktığı enerji miktarından fazladır.
Farklı nedenlerden dolayı oluşan obezite kişinin birçok hayati organını olumsuz etkileyerek çeşitli hastalıklara neden olabilir. Bunun yanı sıra, kişinin hareket kabiliyetini önemli ölçüde kısıtlayarak birçok günlük faaliyetini yapmasını da engelleyebilir. Obezite tedavisi, uzman hekim ve beslenme uzmanı kontrolünde gerçekleştirilir.
Bu durumun birçok nedeni bulunmakla birlikte, sağlıksız beslenme ve hareketsiz bir yaşam düzeni ana sebep olarak görülür. Obeziteye neden olan diğer etmenler ise şu şekilde sıralanabilir:
Obezite belirtileri arasında ilk sırada vücutta aşırı yağ dokusu birikmesi yer alır. Kişinin dış görünümünün estetiğinin bozulması dışında, farklı birçok sağlık problemi de baş gösterebilir. Obezite insanlar üzerinde aşağıdaki şekilde rahatsızlıklara neden olabilir:
Diyabet -İnsülin Direnci: Obeziteye bağlı olarak en yaygın gelişen rahatsızlık şeker hastalığıdır. Vücuttaki yağ dokusu arttıkça hücrelerin insülin hormonuna karşı olan duyarlılığı azalır ve insülin direnci rahatsızlığına neden olur. Bu durum tip2 diyabetin oluşmasını sağlar. Şeker hastalarında ve obez kişilerde en fazla tip2 diyabet görülür.
Astım: Aşırı kilodan dolayı obez kişilerde hayat kalitesini bozan astım daha ağır seyreder. Kilonun fazlalığına bağlı olarak da astım ataklarının sıklığı artar ve kontrolü zorlaşır.
Yüksek Tansiyon (Hipertansiyon): Bu rahatsızlığın normal bireylere göre obez bireylerde görülme sıklığı 3 kat daha fazladır. Obezitede vücutta olan yağ artışının sebep olduğu insülin direnci ve damar yapısındaki bozulmalar neden olan faktörler arasındadır.
Koroner Arter Hastalığı: Obeziteden kaynaklı olarak karında oluşan aşırı yağlanma bireyin kalbine baskı uygular. Buda kalbin düzenli çalışmasını engeller. Yanı sıra gelişen kan şekeri yükselmeleri damarlarda yapısal bozulmalara neden olduğu için obez kişilerde farklı kardiyovasküler hastalıklar ortaya çıkabilir. Ayrıca kalbe giden damarlarda ani tıkanmalara neden olarak kalp krizi gibi akut durumlar meydana gelebilir.
İnme (Felç): Halk dilinde inme olarak geçen felç, vücudun bir bölümündeki kasları istemsiz bir şekilde hareket ettirememe durumudur. Yine obezite kaynaklı damar bozulmalarının yol açtığı bir durumdur.
Safra Kesesi Hastlıkları: Obezite hastalarında çoğunlukla kolestrol yüksekliği bulunur. Bu durum safra kesesi içindeki safra sıvısının kolestrol düzeyini yükseltebilir. Safra sıvısındaki bu yükseklik kolestrolün kandaki değerini geçerse yapısal bozulmalar olarak safra kesesi taşı veya diğer hastalıkları oluşabilir.
Tüm bu obziteden doğan hastalıkların azalması ve tedavisinde başarı sağlanması için kişinin öncelikle sağlıklı bir kiloya ulaşması oldukça önemlidir.
Obez bir insanın dış görünüm itibariyle teşhis edilmesi kolaydır. Fakat bir kişiye obez denmesi için de bazı kriterler mevcuttur. Bunun için Dünya Sağlık Örgütü tarafından belirlenen kriterler çerçevesinde 'Vücut Kitle İndeksi (VKİ)' hesaplaması yapılır. Vücut kitle indeksi; kişinin kilogram ağarlığının metrekare cinsinden boy uzunluğunun karesine bölünmesi ile elde edilir.
Vücut kitle indeksi 20-25 arasında olan kişiler sağlıklı kiloda kabul edilir. 25 ve üzeri kişilerde ise şu derecelendirme yapılır;
25 – 30 fazla kilolu
30 - 35 obez evre 1
35 – 40 obez evre 2
40 ve üzeri ise morbid (ciddi) obez olarak kabul edilir.
Obezite kişinin besinler aracılığı ile ihtiyacından fazla besin alması sonucu aşırı yağ oluşmasından kaynaklanır. Bu yüzden obez birey öncelikle beslenme uzmanı eşliğinde kişiye özel bir beslenme programı uygulamalıdır. Doğru beslenmenin yanı sıra bir doğru egzersiz programına da girmelidir.
Hastanın aşırı kilodan kaynaklı altta yatan diğer hastalıklarının kontrolü ve tedavisi için de; endokrinoloji uzmanı, fizik tedavi uzmanı, psikiyatri, gerek görülürse kardiyoloji ve göğüs hastalıkları uzmanları muayene eder.
Bu multidisipliner yaklaşım ile tedavi edilen hastalara gerek görüldüğü takdirde cerrahi yöntemlerle mide küçültme ameliyatları da yapılabilir. Günümüzde gelişen teknoloji ile birlikte bu ameliyatları geçiren hastalar kısa süre içinde normal yaşamlarına dönebilirler.
Dilerseniz bu konu ile ilgili videomuzu izleyebilirsiniz.