İnsan vücudundaki en hareketli eklem omuz eklemidir. Bu hareket kabiliyetine oranla en sık çıkma sorunu da bu eklemde görülür. Her sene 100.000 kişi içinden 12 kişi omuz çıkığı şikayeti ile hastanelere başvurur. Ayrıca bu omuz çıkıklarının %80'i tekrarlama eğilimi gösterir. Peki, omuz çıkıkları ve tekrarlayan omuz çıkığı vakaları nasıl tedavi edilir?
Omuz kısmında bulunan soket şeklindeki yapılara bağlı olan kolun hareketini omuz eklemleri sağlar. Birçok yöne hareket kabiliyeti olan bu eklemin ters bir hareketle çıkması durumuna omuz çıkığı denilir.
En hareketli bölge olması nedeniyle buradaki çıkıklar çok yaygın olarak görülür. En sık rastlanılan omuz çıkığı tipi, antero denilen ön omuz çıkıklarıdır. Oldukça ağrılı bir süreç olan ve her yaşta oluşabilen omuz çıkıkları yanında kırıklar, damar ve sinir yaralanmaları da oluşabilir.
Genellikle yaşanan bir travma sonucu kol kemiğinin yuvarlak başının soketinden çıkması sonucu omuz çıkığı meydana gelir. En belirgin omuz çıkığı belirtisi omuz ve çevresinde oluşan çok şiddetli bir ağrıdır. Buna ek olarak ortaya çıkan diğer belirtiler ise şu şekildedir:
Bu semptomları yaşayan hastaların kesinlikle kendileri bir müdahale yapmadan acil servise başvurmaları gerekir. Hastanın çevresindeki bir yakının müdahale etmesi omuz çevresinde bulunan sinirlere, dokulara ve damarlara ciddi hasarlar verebilir. Tıbbi müdahale beklenirken, kol hareket ettirilmemeli ve göğüs hizasına sabitlenmelidir.
Omuzun yerinden çıkması için omuza ani bir darbe alınması veya bir kuvvet uygulanması gerekir. Ya da omuz ekleminin aşırı ve ters bir hareketle dönmesi onu yerinden çıkartabilir. Omuz çıkığına neden olan fiiller şu şekildedir:
Omuz çıkığı tespiti için öncelikle hemen bir röntgen çekilir. Bu sayede omuzun çıktığı yönü ve yanı sıra kırık oluşumu varsa teşhis edilir. Ardından hekim çıkık omuzu yerine oturtur. Daha sonrasında ise MR (manyetik rezonans) çekilerek varsa yumuşak doku, bağ ve tendon yaralanmaları da tespit edilebilir.
Tedavide ilk aşama redüksiyon yöntemi ile çıkık omuzun yerine oturtulmasıdır. Bunun için hastanın kendini gevşetmesi gerekir. Bu yüzden işlem öncesi hastaya kas gevşetici verilebilir. Bu işlem sonrası tekrar röntgen çekilerek omuzun yerine doğru konulup konulmadığına bakılır.
Omuz yerine oturduktan sonra, omuz çıkığı kol askısı, bandajı veya ateli ile sabitlenerek fizik tedavi egzersizleri yapılır. Bu rehabilitasyon süreci kolun kas gücünü kazanmasına yardımcı olur. Bu zaman zarfında hasta ağrıları için doktorun verdiği ağrı kesici veya kas gevşetici ilaçları kullanabilir. Omuz çıkığı iyileşme süreci, 12-14 hafta arası olarak bilinse de hastadan hastaya değişebilir. Bu durumda omuz çıkığında takılan askı da bu süre zarfında takılı kalmaktadır.
Omuz çıkığı ile birlikte doku hasarı da söz konusu ise bu durum kapalı teknik ameliyat ile tedavi edilir. Ya da hastanın ilk defa omuzu çıkmış, yaşı genç ve aktif olarak spor yaşamı mevcut olabilir. Bu gibi durumlarda çıkığın tekrarlamaması ve hastanın spor hayatına hızlı bir dönüş sağlaması için cerrahi müdahale yapılması daha uygun olur. Ameliyat 1 saat sürer ve hastanın durumuna göre 1-2 gün hastanede kaldıktan sonra evine dönebilir.
Ağır seyreden omuz çıkıkları ilk tedavisinde ameliyat edilmediği takdirde tekrar etme olasılığı %87 oranındadır. Aktif sporcularda ise ameliyatsız tedavide eklem yıpranması %39 olarak gözlemlenir. Bu yüzden tekrarlayan çıkıklarda cerrahi tedaviyi seçmek hastanın yaşamsal talepleri ile doğru orantılıdır. Yaygın olarak görülen bu nedenler;
Bazı hastalar ise orta ve uzun vadede kireçlenme riskini göze alarak tekrarlayabilen çıkık omuzla yaşamayı kabul edebilir. Fakat uzun vadede çeşitli komplikasyonlara neden olan çıkık, kalitesiz bir yaşama sebep olabilir. Bu tarz durumlarda detaylı bir muayene ve tedavi yöntemleri için ortopedi ve travmatoloji uzmanından destek alınması oldukça önemlidir.
Dilerseniz bu konu ile ilgili videomuzu izleyebilirsiniz.