Siroz, vücutta önemli bir işlevi olan karaciğerin hasar alması sonucu gelişen bir hastalıktır. En yaygın nedenlerinin başında kronik alkol kullanımı gelir. Hastalığın tedavisinin zaman kaybetmeden yapılması oldukça önemlidir. Aksi takdirde organ yetmezliği ile sonuçlanabilir.
İnsan vücudunda bulunan karaciğer, ortalama 1,5- 2kg ağırlığında önemli bir organdır. Vücuttaki kendini yenileyebilen tek organ olan karaciğerin; kanı filtrelemek, besinleri sindirmeden sorumlu enzimleri üretmek, kanın pıhtılaşmasını sağlamak, enfeksiyon ile mücadele etmek, şeker ve besinleri depolamak gibi birçok önemli görevi bulunur. Bundan dolayı karaciğerde oluşan herhangi bir problem vücut sağlığı açısından oldukça hayatidir.
Karaciğer her aldığı hasarda kendini onarır. Ancak karaciğerde çok fazla yaralı dokunun bulunması sonucu ileri derecede bir hasar oluşması durumunda organ çalışamaz hale gelir. Bu duruma ise siroz denir. Bazı hastalıklardan dolayı veya bazen bilinmeyen nedenlerden dolayı karaciğerde hasar meydana gelebilir. Bu süreçte hastalık ilerlerken karaciğer dokusu sertleşir ve küçülmeye başlar. Birçok vakada organ yetmezliğine varabilen hastalık erken teşhis edildiğinde ilerlemesi yavaşlatılabilir.
Siroz hastalığı, ilk dönemlerinde genel olarak belirti vermez. Ancak hastalık ilerledikçe ve karaciğerde oluşan hasar arttıkça semptomlarda ve semptomların şiddetinde bir artış meydana gelir. En yaygın görülen siroz belirtileri şu şekilde sırlanabilir:
Sirozun en yaygın oluşma nedeni aşırı ve sürekli alkol kullanımıdır. Yanı sıra, kronik ve viral hapatit A ve hepatit C hastalıkları da en yaygın ikincil nedenler arasındadır. Vakaların ortalama %15’lik kısmı ise tüm araştırmalara rağmen sebebi bilinmeyen bir şekilde siroza yakalanmaktadır. Bu tip vakalara kriptojenik siroz denir. Bunların dışında kalan siroz nedenleri ise şu şekilde sıralanabilir:
Hastalığın ilk evrelerinde semptom göstermeyen siroz hastalığı çoğu kez fark edilmez. Bazı kişiler rutin kontrolleri esnasında tesadüfen de öğrenebilir. Siroz şüphesi olan hastanın hekim ilk olarak tıbbi öyküsünü alır. Bu aşamada hekim hastaya; kronik alkol kullanıp kullanmadığını, viral bir hepatit geçirip geçirmediğini özellikle sorar. Hastalık tanısı için el muayenesi gereklidir. Çünkü siroz hastalarında yapılan el muayenesinde; dalak büyümesi, karaciğer kenarlarının belirginleşmesi ve karında sıvı birikmesi anlaşılabilir. Yanı sıra sarılık, ödem ve vücutta oluşan morarmalar görülmesi de muayenede teşhise destek sağlar. Hekim rutin kan testi ve görüntüleme yöntemlerini kullanarak kesin tanıyı koyabilir.
Siroz tedavisi hastalığın ilerleme derecesine göre planlanır. Tedavinin amacı siroza sebep olan etkenlerin ortadan kaldırılmasıdır. Bunun için yapılması gerekenler şu şekilde olabilir;
Doktor bunların yanında sirozun neden olduğu komplikasyonları da tedavi etmek ister.
Sirozun ileri seviyede olması halinde, karaciğer nakli gerekebilir. Bu uzun bir süreçtir. Bu durumda nakil listesine girilerek ölen bir kişinin donör olması beklenir. Ya da bir yakınınızdan karaciğerinin bir kısmı alınabilir.